Enerji verimliliği,” binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılması” olarak tanımlanmaktadır.
Enerji verimliliği,” binalarda yaşam standardı ve hizmet kalitesinin, endüstriyel işletmelerde ise üretim kalitesi ve miktarının düşüşüne yol açmadan, birim hizmet veya ürün miktarı başına enerji tüketiminin azaltılması” olarak tanımlanmaktadır.
“Yüksek verime sahip üretim teknoloji ve yöntemlerinin kullanılması, üretim miktarını düşürmeksizin daha az doğal kaynak ve enerji kullanılması ve daha az atık üretilmesi “ prensibine dayanan enerji verimliliği kavramı, yalnızca çevresel kaygılara yönelik değil, “doğal kaynakların korunması”, “endüstriyel verimlilik” ve “ekonomik kalkınma” gibi pek çok farklı alanda öncelikli bir konudur. Çünkü insan ihtiyaçlarının karşılanmasında ve gelişmenin sağlıklı olarak sürdürülmesinde gerekli olan enerji özellikle sanayi, konut ve ulaştırma gibi sektörlerde kullanılmaktadır.
Nüfus artışı, sanayileşme, teknolojinin yaygınlaşması ve refah artışına paralel olarak kurulan büyük ölçekli enerji üretim ve çevrim sistemleri ekolojik dengeyi önemli ölçüde etkilemektedir. Enerji üretim ve tüketim süreçlerinde ortaya çıkan sera gazı emisyonları küresel ısınma ve iklim değişikliğinin en önemli nedenleri arasındadır.
Enerji, ekonomik ve sosyal kalkınma için temel girdilerden birisidir Ancak halihazırda en önemli enerji kaynağı olan petrol ve kömür gibi fosil yakıtlar hızla tükenmektedir. Gelecekte fosil yakıt yataklarından kömürün 250 yıl, petrolün ise 50 yıl sonra tükeneceği düşünüldüğünde bunların yerine yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılmasının ne kadar gerekli olduğu ortaya çıkmaktadır. Bir yandan odun, bitki atıkları, tezek, jeotermal enerji, güneş, rüzgâr, hidrojen, hidrolik, gelgit ve dalga enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması, öte yandan enerjinin en tasarruflu ve verimli şekilde kullanılması gerekmektedir.
Zira hangisi olursa olsun kaynakların sorumsuzca tüketilmesi gelecekte yoksunluğa sebep olacaktır. Israf ettiğine muhtaç olmak doğanın değişmez kuralıdır.
Dünyanın hatta evrendeki tüm varlıkların insan yararına düzenleyicisi rolündeki İNSANIN kendine, çevresine ve doğaya karşı birincil görevi kaynakları israf etmeden kullanmak, kendi faydalanırken başka şeylere zarar vermemektir. Özellikle de gelecek nesillere karşı sorumluluğunun ne denli büyük olduğunu unutmamalıdır. Bu sebeple enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması her birey için İNSANLIK GÖREVİDİR.
Ekol Otomasyon Sistemleri A.Ş. enerji verimliliği konusundaki farkındalığını ve hassasiyetini kurum içinden başlayarak ortaya koymakta, üretim alanlarında, üretim yöntem ve araçlarında tüketilen enerji miktarının, kalite ve performansı düşürmeden en aza indirilmesi yönünde gerekli önlem ve tedbirleri almaktadır. 1200 metrekarelik üretim tesisinde çalışma ortamının ısı konforunu pelet yakıtı kullanan kalorifer düzeneği ile sağlamaktadır. Doğayı kirletmeyen yenilenebilir enerji kaynağını kullanırken, üretim yapan insan kaynağının da performansını artırıcı konfor sunarak, insan enerjisinin verimliliğine katkı sağlamaktadır.
Mutlu insan kaynağının ürünü olan Esdor Otomatik Kapılar, binalarda yaşam standardını ve hizmet kalitesini düşürmeden enerji tasarrufu sağlayan ve çevreye zararlı atık üretmeyen sisteme sahiptir. Elektormanyetik güvenliği bakımından EMC testleri ve risk analizleri yapılarak çevreye, insan, bitki, hayvan ve diğer canlılara zarar vermemeyi garantileyen CE standartlarına uygun ürün yelpazesiyle Esdor Otomatik Kapı Sistemleri tüm dünya ölçeğinde daha iyi bir gelecek için çalışmaktadır.