Esdor otomatik kapı sistemi bugünün ve geleceğin gereksinimlerini karşılamak üzere uzun yıllar boyunca titizlikle sürdürülen arge çalışmalarıyla geliştirilmiş özgün bir tasarımdır.
Esdor otomatik kapı sistemi bugünün ve geleceğin gereksinimlerini karşılamak üzere uzun yıllar boyunca titizlikle sürdürülen arge çalışmalarıyla geliştirilmiş özgün bir tasarımdır.
Patentli bir tasarım olan Esdor, sadece açılıp kapanma fonksiyonları olan kapı değil, aynı zamanda enerji tasarrufu, hijyen kontrolü, çeşitli teknolojik araçlarla uyumlu çalışma, uzaktan veya merkezi yönetim gibi güncel ihiyaçlara cevap veren, tüm detaylarıyla holistik (bütüncül) bakışın hakim olduğu üretimi temsil eder. Esdor Ar-Ge çalışmalarının değişmeyen temel parametreleri Teknoloji, Sürüdürülebilirlik, Enerji Verimliliği, Kalite ve Estetiktir.
Çalışma düzeneğini temel düzeyde bir yapay zekayla gerçekleştirdiği için “zaman üstü kapı sistemi” olarak tanımlanan ESDOR Otomatik Kapı Sistemlerinin bu ünvanı hak ettiren özelliklerinden bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Esdor Bütünsel (holistik) yaklaşımla tasarlandığı için evrenseldir.
Esdor Sürdürülebilir Üründür.
Esdor Enerji tasarrufludur. Enerji verimliliğine destek olur.
Esdor Ekonomiktir.
Esdor Ekonomiktir.Esdor Ekolojik Bir Üründür.
Esdor Mimari Çözüm Desteğidir.
Esdor Özel Projelere Katkı Sağlar.
Esdor Yüksek Kaliteli Bir Üründür.
Esdor Uygulamaları Kolaydır.
Tasarım (Dizayn), yeni bir ürün geliştirme fikrinin üretime uygun biçimde projelendirilmesidir. Başka bir deyişle tasarımcının hayal kurma, farklılıkları bulma, sorgulama, analiz etme, yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme, akıl yürütme gibi zihinsel yeteneklerini kullanarak herhangi bir fikri görülebilir veya nesnel hale getirme projesidir.
Teknoloji, tasarım ise bilimin, teknolojinin ve mevcut üretimin tüm verilerini kullanarak insan hayatını daha iyileştirmek amacıyla teknolojinin önce zihinde canlandırılması ve uygulanabilir hale getirilmesidir. Bunu gerçekleştirirken işlevsellik, sürüdürülebilirlik, doğaya ve insan sağlığına, güvenliğine zarar vermeme, kullanışlılık, fayda- fonksiyon ilişkisi, kalite ve maliyet gibi gereklilikleri iyi analiz etmek ve sonuçta en uygun tasarım detaylarını geliştirmek hedeflenir. Ortaya çıkan tasarım bu parametreler göz önüne alınarak değerlendirildikten sonra hayata geçirilir.
Ekol Otomasyon Sistemleri A.Ş. “ürettikleriyle tüm insanların en ileri yaşam düzeyine ulaşmasına katkıda bulunmak” şeklinde özetlenebilecek misyonunun gereği olarak ar-ge ve ihtiyaca uygun tasarım yapma konusunda özveriyle faaliyetlerini sürdüren bir kuruluştur.
Buna bağlı olarak “Yerinde Kalite” kavramıyla üretim yaparak hem ulusal hem küresel düzeyde müşterilerin sürekli değişen ve gelişen ihtiyaçlarını, beklentilerini eş zamanlı olarak karşılayan, yetkin bir kuruluş olma vizyonu doğrultusuda, uzun yıllar alüminyum kapı pencere sistemleri alanında kazanılmış deneyimlerin ve sürekli yapılan Ar-Ge çalışmalarının sonucunda ESDOR Dizayn geliştirilmiştir.
Esdor Dizayn ile üretilen Esdor Otomatik Kapı Sistemleri sürüdürülebilir ürünler olma özellikleri bakımından da ayrıcalık taşımaktadır. İnsan ihtiyaçlarını ekosisteme zarar vermeden karşılamak için kimyasallar, elektromanyetik dalgalar gibi zararlıları yaymayan, enerji tüketimini minimuma indirgeyen, aynı zamanda ürün performansını ve ömrünü artırmayı hedefleyen, dönüşebilir, değişebilir ve yenilenebilir malzemelerden oluşan ürünlerdir.
Çevresel koşullara uyumlu, dayanıklı, güvenli, sağlıklı ve doğa dostu alüminyum, çelik ve cam vb. malzemelerden oluşur.
Üretim ve montajında çevre ve sosyal yaşam kalitesi olumsuz etkilenmez. Üretim ve montaj sahası gürültüsüz, temiz bir şekilde kullanılır. EMC ve LVD testleriyle çevresel güvenliği garantilenmiş ürünlerdir. Onarım atıkları veya kullanılmaz hale gelmiş atıklar ise atık toplama kuruluşlarına teslim edilmesi için tüm üretici personel ile bayi ve uygulamacı eğitimlerinde önemli bir başlık olarak bilinçlendirme sağlanır.
Esdor tasarımının sahip olduğu insan odaklı prosesler hem üretim sürecine katılanlarda hem de uygulamacılarda verimliliğı artırıcı önemli bir faktördür.
Süreç (proses) yaklaşımı nedeniyle yerinde kalite sağlanırken etkin zaman yönetimi de gerçekleştirilir. Katma değerli çabalarla karakterize olan bu değer yaratma faaliyetine katılan her personelin fiziksel ve ruhsal sağlığını olumlu etkilemekte iş tatmini ve başarı doyumu sağlamaktadır.
Esdor ürünleri, tedarikçiden başlayıp müşteriye kadar uzanan değer yaratma sürecinde kalite, verimlilik, değişebilirlik ve dönüşebilirlik özellikleri ile sürdürülebilirliği de garanti eder.
Fotosel kelimesi ‘ışık hücresi’ demektir. Genel olarak “ışığa duyarlı cihaz” anlamında bilinir.
Fotosel ışığa bağlı olarak direnci değişen genelde kadminyum bileşiğinden oluşan bir cihazdır. Fotosel ışığa maruz kaldığında direncini değiştirir ve dolayısıyla sistemde gerilim değişir. Bu tür cihazlar elektronik veya elektromekanik sistemleri ışığa duyarlı olarak kontrol etmek, durdurmak ya da çalıştırmak için kullanılır.
Silikondan yapılan fotoseller ise üzerlerine gelen ışığın yani fotonların elektron akışına sebep olması prensibiyle çalışır. Bu tip fotoseller yani bu ışık hücreleri elektrik üretir. Güneş enerjili sistemlerde bı tip fotoseller kullanılır,
Günlük hayatımıza yirminci yüzyılın son çeyreğinde girmiş olan fotoseller çeşitli makinalarda, musluklarda, otomatik kapılarda, güneş enerjili sistemlerde vs. kullanılmaktadır.
Otomatik kapılarda kullanımı çok gerekli olmakla birlikte otomatik kapı sistemlerini yeterince tanımadan ithal edilen ürünlerden biri olduğu için kullanmamayı tercih eden uygulamalara sıkça rastlanmaktadır.
Aynı bilinçsizlik sebebiyle otomatik kapı yerine “ fotoselli kapı “ ifadesi kulanılmaktadır. Bu yanlış ifade şekli otomatik kapının açılma-kapanma işlevini gerçekleştiren birincil algılayıcının fotosel sanılmasıdır. Oysa fotosel kullanımının asıl sebebi güvenliktir.
Otomatik kapılarda açılma-kapanma işlevi kontrol cihazı tarafından gerçekleştirilir, radar, el yaklaşım vb sensörler kullanılır. Fotosel ise kapı açıkken araya giren ve duran insan veya cisim olması durumunda otomatik kapının kapanıp zarar vermemesi, o cisim arada bulunduğu sürece açık kalması amacıyla takılır.
Hastanelerde “Hastane mikrobu” veya “hastane enfeksiyonu” gibi ifadelerle tarif edilen ve hiç de küçümsenmeyecek orandaki ölüm nedenini ortadan kaldırmak için alınacak önlemlerin başında “ortam hijyeninin sağlanması” gelir. Başlıca yayılım yolları hastalar, hastane personeli, ziyaretçiler, diğer hastalar ve çevresel faktörlerdir.
Operasyon odaları, ameliyathane, yoğun bakım, reanimasyon, radyoloji vb tetkik- tahlil birimleri gibi yüksek hijyen standardı gerektiren alanlarda teknik ve sağlık personelinin disiplinli davranışları, steril alanların ve kullanılan aletlerin düzenli ve dikkatli bir sekilde dezenfekte edilebilmesi hayati önem taşımaktadır.
Özellikle yenidoğan üniteleri, yanık ve yoğun bakım bölümleri, hastaların enfeksiyona açık olmaları nedeniyle hijyen kontrolünün mümkün olan en yüksek düzeyde sağlanması şart olan mekanlardır. Kullanılan aletlerin, cihazların ve ortamları oluşturan diğer cansız maddelerin bakteri üremesine izin vermeyecek nitelikte olup olmaması mutlaka dikkate alınması gereken potansiyel bulaşma kaynaklardır.
Hermetik Kapılar , Temiz Oda Kapıları ve Hastane Kapıları ortam hijyeni kontrolünde kilit role sahip ürünlerdir.
Hastane kapılarının tasarımları toz, kir tutmayacak detaylardan oluşmalı, ortam ısısını, basınç ve toz kontrolünü sağlayabilecek özellikte olmalıdır. Antibakteriyel, kolay deforme olmayan, toz tutmayan, dezenfekte edilebilen ve dezenfeksiyon maddelerine dayanıklı nitelikte malzemelerden yapılması şarttır. Mümkün olan her alanda, hatta koridor giriş çıkışlarında dokunmasız geçişlere imkan veren ve el yaklaşım, radar vb açma yöntemleriyle geçiş imkanı sağlayan otomatik kapıların kullanımı tercih edilmelidir.
İnsanın doğduğundan itibaren var olan merak duygusunun,yaşamını kolaylaştırma arzu ve çabasının sonucunda buluşlar ve icatlar yapılagelmiştir. Toprağı ekip biçmekten tekerleğin icadına, buhar gücünün keşif ve kullanımından bilgisayarlara, el aletlerinden otomatik makinalara uzanan teknolojik gelişim süreci, her alanda rahatlık ve kolaylığı getiren yüz güldürücü bir süreç olmuştur.
Bununla birlikte günümüzde yaşamımızın her alanının teknolojik ürünlerle çepeçevre sarılmış olması hem ruh ve beden sağlığımızı hem de ekolojik dengeyi bozucu bir etken haline gelmiştir.
Öyle ki kilometrelerce ötedeki sevdiklerimizin sesini duymaya, yüzünü görmeye yarayan telefon, bilgisayar vb. aletler mutluluğumuza katkı sağlarken, bir yandan da sağlığımızı için çok önemli tehdit unsuru olmaktadır. Örneğin telefon, bilgisayar, tablet vb. aletlerin esiri olarak saatlerce sanal dünyaya gömülen çocuğumuzun beden ve ruh sağlığı bozulmaktadır. Yapılan araştırmalarda çocukların sürekli veri bombardımanına uğradığı ve bunun da beyninde hasar meydana getirdiği sonuçlarına ulaşılmaktadır. Herşeyden çabucak sıkılan, herşeyi anında tüketip doyumsuzluk yaşayan, hesap yapmayan, okuduğunu anlamayan bir kuşağın yetişmekte olduğu tehlikesine vurgu yapan bilimsel çalışmalar bulunmaktadır.
Yediden yetmişe teknolojik araçları kullanan herkesin karşı karşıya bulunduğu yaşamsal tehlikeler gözardı edilemez boyutlara ulaşmıştır. Çeşitli sinir hastalıkları, unutkanlık, alzhemier, omurga hastalıkları gibi bir çok önemli rahatsızlıklara sebep olduğu tesbit edilmektedir. Bununla da kalmayıp bir çok teknoloji ürününün sebep olduğu kanseri tedavi için kullanılan ve yine teknolojinin ürünü olan alet ve ilaçlar da hastalığın kendisinden daha tehlikeli sonuçlara sebep olmaktadır.
Aynı şekilde bu araçlara sahip olmak için gerekli bütçeyi sağlamaya çalışmak, sağlayamazsa bunun yarattığı öfke ve yokluk hissi de ruh ve beden sağlığına zarar vermektedir. Gereksiz ve zamansız harcamalar cüzdanları boşalttıkça bireylerin ruh ,cüzdan ve insan ilişkileri hastalanmaktadır.
Gelinen bu noktada fayda – zarar analizinin yapılması ve ”gereği kadar, yeteri kadar” hayata katılması kaçınılmaz olmuştur. Bu ise ancak tüketicinin bilinç düzeyinin yükselmesiyle mümkündür.
Teknolojinin çok hızlı gelişmesi, öte yandan tüm dünya insanlarının bilgi ve beceri düzeyinin, tüketici bilincinin eş zamanlı olarak gelişememesi, çok çeşitli sorunlar doğurmaktadır. En kısa anlatımla çağımızın teknoloji ürünleri insan hayatına refah düzeyini yükseltmek üzere katılırken, fiziki ve psikolojik sağlığı, ekonomik ve sosyal hayatı için de çok ciddi tehdit unsuru olmaktadır.
Ancak sebepleri ne olursa olsun zararı önlemenin kestirme bir yolu vardır. Bu yolun başlangıç noktası ise “ bilinçli tüketici” olmaya çaba göstermektir.
Teknolojik ürün bilinçli kullanıcı elinde hayata refah katar, bilinçsiz kullanıcının elinde sağlığına, cüzdanına ve çevresine zarar verir.
Bilinçli tüketici olmak için öncelikle ihtiyacının önem derecesini belirlemek ve ihtiyacı olan ürünü seçmek, “neyi, ne için alıyorum?” diyerek bilinçli müşteri olmak gerekir.
Bu amaçla 5N1K kuralını uygulamak pratik bir yöntem olabilir. Çünkü bu kural aynı zamanda bir planlamadır.
Pek çok konuda uygulanan bir yöntem anahtarı niteliğindeki 5N1K kuralı emek, zaman ve para kaybının da önleyicisidir.
KİM: Kime alıyorum? İlgili ve sorumlu kişileri belirleme. (Kim veya kimler kullanacak?)
Alış veriş yapmadan önce bu kuralı uygulamak için bireysel veya kurumsal tüketici olmak farketmez. İnsan ihtiyacını karşılamak amacıyla yapılan her türlü alım faaliyetinde neyi, ne için aldığını bilmek, tanımlamak, alınacak şeyin önem derecesi ve özelliklerine göre en uygun ve en ekonomik tercihi yapmak şarttır.
Fiyat düzeyi ne olursa olsun kalite belgesi,işareti vb. olup olmadığı önemsenmelidir. Çünkü kalite işareti varsa belli bir standarda göre üretildiğini gösterir. Kalite derecesinin 1 veya 5 olması kalitesizlik anlamına gelmez. Aynı şekilde bir ürünün uygun fiyatlı olması “kalitesiz” demek değildir. Kalitesiz ürün, rastgele üretilmişliği ifade eder.
Bilinçli tüketici öncelikle kullanacağı ürünü incelemeli, teknik özelliklerini öğrenmeli, kullanma kılavuzunu okumalıdır. Nasıl kullanılacağını, kullanırken nelere dikkat edeceğini, nasıl koruyacağını ve bakım yapacağını, hangi durumlarda servise başvuracağını bilmelidir.